YEREL BASIN, YEREL BASKIN OLMASIN…
Belirli bir bölgeye yayıncılığı hedefler yerel basın.
Yerel kamuoyunun sorunlarını gündeme taşır, günlük gelişmeleri yorumlar.
Paylaşır, yerel kamuoyunun oluşumunda en etkili nesnedir.
Ve tüm bu araçları yönetenlere, görüşlerini ifade edenlere de
Yerel basın emekçisi diyoruz.
Artık internet yayıncılığı da, bu yöntemin önemli bir parçası .
Unutmayalım ki, yerel kamuoyu ulusal ve uluslararası etkiye de sahiptir,
Dar ama etkili bir alanı vardır yani. Buraya kadar tanımlama idi;
Asıl konu, insan ögesi; tüm bu işlevleri yerine getiren,
Algıyı yöneten insan kaynağımızdan ne bekliyoruz?
Trabzon’umuz üstatlarıyla gururludur, sapla samanı ayırmayı bilir…
Lakin ;
Yerel basın, sorunları ve haberleri gündeme taşımada taraflı ise,
Yerel kültürün zenginleşmesine ve korunmasına katkı sağlamıyorsa,
Yönetimlerin toplumla ilişkilerini bozuyorsa,
Yörenin ekonomisine, yerel müteşebbise yayın yoluyla destek vermiyor ise,
Yerel sosyal ilişkilerin gelişmesine katkıdan uzaksa,
Yerel siyasete bakışta, objektif değilse,
Bölge halkının, yöresine sahip çıkma bilincini örseliyorsa,
Denetim, eleştiri, eğitim, bilgiyi paylaşma, kamuoyu yapma
Fonksiyonlarından uzaklaşmış demektir.
Geldiğimiz noktada, üzücüdür ve ekseriyetle durum budur.
Hemşehrilerimizin kültürel kimliğini doğru anlamak,
Haklarına saygıyla sahip çıkmak, yöresinin saygın konumunu gözetmek sorumluluğu,
İnternet haberciliğinde, tv-radyo yayıncılığında, basılı gazetelerimizde
Yerel basın temsilcilerimizin asıl sorumluluğu olmalıdır.
Dolayısıyla, bu sorumluluk alanı, bilgiye, birikime, eğitime muhtaçtır.
Muhakeme ve analiz yeteneğine ihtiyaç duyar. Hülasa;
Klavyeyi kullanabilen herkesin yapabileceği bir iş değildir.
Trabzon kamuoyu bu seçiciliği yapacaktır, yapmalıdır.
Bu kentin dokusundaki hakkı teslim etme ruhu daimdir.
Okurların da, kendilerine saygı ve özenle yaklaşan medya haklarıdır.
Kişisel çıkar ilişkilerinin, tetikçiliğe evrildiği günleri tüketiyoruz!
Yargısız infazı yok etmek şarttır. Gücü elinde tutanlara hoş görünme çabalarını da.
Umudumuzu canlı tutan, Trabzon’umuzun yerel basın duayenlerinin varlığıdır,
Basın emekçilerini saygıyla ve dikkatle izlemeye devam edeceğiz…
Bu, ayıklanma ve arınma süreçlerine borcumuzdur.
DİEGO ARMANDO MARADONA…
O’nun devrinde futbolu sevenlerdeniz.
Sadece dünyanın on numarası değil,
Ezilmişliğe, geri kalmışlığa da bir isyandı…
Futbolun üç kağıt düzenine döndüğü günümüzde
O’nun felsefesinin yerinde yeller esiyor..
Asrın golü onda idi.. Almanlara attı.
Tanrının eliyle de, Arjantin’e savaş açan İngilizler’e.
Bir de Vatikan’ın Papa’sına resti var ki; o ültimatomu verecek
Hiçbir dünya insanı gelmedi henüz. Diyor ki Maradona;
“"Evet, Papa'ya karşı çıktığım doğru.
Vatikan’da, çatıların saf altından olduğunu gördüm.
Sonra, Papa'nın vaazını dinledim. Diyordu ki: …
'Kilise, yeryüzündeki tüm fakir çocuklar için üzüntü duyuyor!
Külahıma anlat! Satsana bütün altın çatılarını!!!"
Maradona Huzur içinde uyu...
DEMİR ALİ BAŞARDI….
Hepimiz, SMA Tip1 hastası Demir Ali’yi öğrendik,
Yardım çığlığına kulak verdik.
Ve, yüz günde, bence tarihi bir rekor doğdu;
İkimilyonyüzbin Euro, yani yirmibirtrilyon tl civarındaki
Gerekli olan para toplandı.
THY, ABD’ye gidiş dönüş biletlerini temin etti
Gerekli yazışmalar yapıldı. Ve Demir Ali şifaya uçuyor..
Sen çok yaşa Demir Ali. Herkese teşekkürler.
Ama özel bir teşekkürü hak eden,
Demir Ali’nin adeta sesi olan, Osman Karagöz’ü unutmayalım.
Yorum Yazın
Facebook Yorum