Kıymetli Okurlarım,
Epey uzak kaldık bu sayfalarda. Benim kusurum tabi ki.
Bir üstadım bana takıldı; “Dur bakalım, yoksa gazeteciyim mi diyorsun”. Hayır dedim, 35 sene sonra kırk yıllık olacağım diyorum dedim, gülüştük.
Latifeydi tabi ki, aslında olay budur. Haddimizi bilmeyi önemsiyorum.
***
Kıymetli Okurlarım,
Başlığa baktığımızda konuyu anladınız; Yenikapı’da icra edilen Trabzon günlerini irdeleyip, işin biraz içeriden biraz da arka planından dertleşeceğiz..
Zira bu satırların yazarı uzun yıllardır, TDF adına organizasyonun komisyon başkanı olarak, tam da içeriden birisidir.
Bir defa, aylar süren bir süreç. Olağanüstü emek var.
Valilik izinleri, İBB süreçleri, Trabzon, Ankara, İstanbul ziyaretleri, davetler, tanıtımlar, stanlar-yerleşimler, sahne-sanatçılar, konaklama, açılış protokolü, mali yükümlülükler, yemekler, ulaşım….
Yenikapı, bir çok bileşeni olan devasa bir organizasyondur. O nedenle her kurumun başarabileceği bir iş değildir.
***
Saygıdeğer Okurlarım;
TDF yani Trabzon Dernekleri Federasyonu, nihayetinde bir STKdır. Kaynakları kısıtlı ve önce bu kaynağı sağlamak zorunda.
Valilik veya Bakanlıkların organizasyonlarında bu sıkıntı yaşanmaz. Kaynakları ve profesyonel kadroları vasıtasıyla, emir komuta içerisinde kararı alınır ve sonuçlandırılır.
Oysa STK’larda, hem mali kaynak hem de gönüllü kadroların motivasyonu o kadar kolay değil.
Yöneticilerin geçimlerini sağladıkları asıl işleri var. Zaman sorunu yaşanıyor. Büyük fedakarlıklar yaparak bu süreçleri yürütmekteler.
Yenikapı Etkinlik Alanında, esas düzenleme dört ana unsur üzerine yürür;
Birincisi, kültür çadırında, kırka yakın stantda, kurum ve kuruluşlar yer alırlar.
İkinci olarak, gıda standında, yöresel ürünler yanında, sınai ürünler de bulunur.
Üçüncüsü, yeme içme standlarında ise, sıcak yöresel yemekler ve tatlar sunulur.
Son olarak da, sahne; yöresel müzikler, sanatçılar ve konuşmacılar…
Trabzon’dan, Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemiz yanında, on sekiz ilçe belediyesi veya halk eğitim merkezleri,
Kadın dernekleri ve el sanatları ürünleri, yazarlar, sanatçılar, spor dernekleri de buralarda yer alırlar.
Trabzon’dan gelen konukların sayısı yüz elli civarındadır. Çoğunu konaklaması için oteller TDF tarafından hazırlanır ve karşılanır.
Katılımcı tüm kurumlar, standlarında ziyaretçilerini ağırlamak için çalışırlar.
Hemşehrileriyle buluşup hasret giderirler.
Bunlar orta yerdeyken,
Bir çok kültürel faaliyetlerin de yapıldığı il tanıtım günlerine,
Tereyağ peynir panayırı olarak bakmak,
Hastalıklı bir entelektüel davranış biçimi olarak zuhur ediyor.
Özellikle aydın takılan cenahtan gelen bu refleks,
Toplumsal kültürün ne kadar dışında kaldıklarını gösteriyor.
Sırf farklı olmak için, bodoslama aptalca bir davranış!
Oysa, tereyağı ve peynir, Trabzon ve Karadeniz'in belki de en eski kültürel birikimidir.,
En önemli geçim kaynağı yanında, en temel besinlerimizden olan süt ve süt ürünlerinin,
Sergilenip tanıtılması değersiz şeylermiş gibi bakmak, esef verici bir sığlık olur.
Hayvancılık temelli tüm üretimler, yaylacılık kültürüne sım sıkı bağlı yöremizin en temel kültürlerindendir. Üretim de bir kültürdür çünki.
Küçük bir azınlık da olsa, meseleye buradan saldırmak ayrıca büyük haksızlıktır. Kültürüne yabancılıktır.
Halbuki, sıradan vatandaş kadar sahip çıkamamakla,
Kavganın dışında kaldıklarını bilmezler!.
***
Sevgili Okurlarım;
Toplumsal değişimi o kadar hızlı yaşıyoruz ki,
Yıldan yıla davranışlarımızın da yeni duruma göre şekillendiği gerçek.
Peki bu değişimden Trabzon Günleri etkilenmez mi? Tabi ki evet!.
TDF bu değişimi izlemeli ve özümsemeli değil mi?. Tabi ki evet!
Trabzon dendiğinde ilk hatırımıza gelenleri öncelemeli değil miyiz? Tabi ki evet!...
Bu hassasiyetle, geçtiğimiz yaz ayları boyunca, bu konuya odaklandık Trabzon’da.
Ancak, en büyük zorluğun da burada olduğunu gördük;
Önemli marka damak tatlarımız,
Büyük turizm kuruluşlarımız,
Önemli sanatcılarımız, basınımız,
Büyük şairlerimiz, ressam, heykeltraş, müzisyenlerimiz…
Bu yıl hemen hemen tamamına ulaşıldı ve davet edilip iş birliği önerildi.
İstendi ki, Yenikapı’da adeta “Trabzon EMİT” fuarı olsun…
Vali İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Trabzon Ticaret Odası Başkanı Hacısalihoğlu ve TDF Genel Başkanı İsmail Şatıroğlu başta olmak üzere,
Bir çok önemli insan bu hususa odaklandı; "Trabzon menşeili olsun her şey"…
Görüldü ki, gerek işletmeler gerekse meslek örgütlerinin böyle bir derdi ve önceliği yok!.
Durum böyle olunca, Yenikapı’da onların yeri başka şekilde doldurulmuş oluyor.
Çok üzücü bir durum tabi ki. Ancak, onları suçlamalı mıyız?. Hayır!
Aksine, ısrarla bu ilişkiyi sürdüreceğiz. Bu gün için, paraya ihtiyaçları olmayabilir.
Trabzon’da özellikle Arap turist akını yaşandığı doğru.
Ancak,
Bu kültürel birikimin, diğer toplum kesimleriyle buluşturulması,
Trabzon camiasının cemiyetlerinde sergilenmesi/sunulması
Trabzon’umuzun marka değerini yükseltecek,
Trabzonlu için övünç vesilesi olacaktır.
Aslında sosyal sorumluluk dediğimiz de budur.
Halktan ve yöreden gelen avantajlarla kazandıklarınızı, yine toplumun faydasına sunmak,
Sosyal bir ödevdir, ahde vefadır.
Toplumsal gelişime de büyük katkı sağlayacak olan bu tavır, mutlaka bir gün harekete geçecektir.
İşte tam da bu sebeple onlara kızmak yerine, bu farkındalığı yaratmak için, ısrarla ilişkilerimizi geliştireceğiz.
TDF Trabzon Temsilciliği açmanın felsefesi de budur.
Memleketimizle, insanımızla daha sıkı ilişkiler kurabilmek,
Onların gözünden bu taraflara bakabilmek. Memleketin dili ve jargonuyla iç içe olmak
Bu yeni vizyonu gösteren ve başkent Ankara’da, KKTC’de, Avrupa’da da olmayı hedefleyen iradenin amacı da budur;
“Farklı coğrafyalardan hemşehrilerimize ve memleketimize bakabilmek”.
Peki başarbilir miyiz?. Hiç şüphesiz!. Başarmalıyız!. Vazgeçmemeliyiz!..
“Bize her yer Trabzon diyenlerin, başarısız olması mümkün değil”
Birlikte başaracağız. Eminim.
***
Soru şudur; nasıl olacak?...
İnsanımızdaki ve dünyadaki değişimi iyi izlemek durumundayız. Yeni yol ve yordamları bulacaz.
Buradan hareketle, yeni mekanlar, yeni argümanlar belirleyecez.
Kurumsal yapısını “İstanbul Trabzon Evi” ile taçlandırmaya hazırlanan TDF,
Bu değişimi de yönetecek birikime ve kadrolara sahiptir.
Yakın zamanda,
Trabzon’un lezzet markaları, tüm kültürel birikimleri
Kültür sanat erbabları, meslek örgütleri, basını,
Sanayicisinden, sporcusundan, siyasetçisinden bürokratından eğitimcisine her katmandan insanı
Trabzon Günlerinde buluşacaktır. İnancım ve izlenimlerim bu yöndedir.
Ümitlerimizi kırmaya hiç mahal yoktur.
İşin esasına odaklanmış eleştirileri, hemen yok sayamayız, ancak
Meseleyi tereyağı peynir panayırına indirgeyen
Sözüm ona aşağılayarak burum kıvıran güruh
Kavganın dışında kalmaya, haricine düşmeye mahküm olacaktır.
Trabzonlu olmak, Trabzon’u savunmak ve taşımak büyük bir kavgadır…
Ez cümle;
En başta TDF Genel Başkanı İsmail Şatıroğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları ile Sn. Valimiz ve belediye başkanlarımız, basın mensuplarımıza, katılımcılarımıza ve katkıda buluan herkes teşekkürü hak ediyorlar...
Vesselam…
Hasan KESKİN
Trabzon Aktüel Medya
İmtiyaz Sahibi
Ağzına,yüreğine sağlık biz bu uğurda mücadele eden gönüllü ordusuyuz. Var olsun birlikteliğimiz??❤️?
idris Türk
21-10-2022 13:47