Çok üzücü; Türk Futbolu, artık bizi üzüyor, gurur vermiyor,
7-8 yediğimiz milli maçlarda bile heyecandan titrerdik.
Kulüplerimiz içinde öyleydik; Barcelona, Monaco, M.United…
Aston Villa, Atletico Madrid… Hepsinde heyecan doruktaydı!...
Hangi takımımız Edirne’yi geçse, aynı hislerle desteklerdik.
Artık, heyecanımızı yitirdik, çünkü sonucu artık biliyoruz!...
Düzgün olanları tenzih ediyorum; lakin
Kulüpleri batıran, ama kendi kasalarını dolduran Başkanlar,
Futbola hizmetten çok, transfer avantası bekleyen yöneticiler,
Yalakalıkta sınır tanımayan, bırakın takım tutmayı geçtik,
Başkan tutan basın, yorumcu ve yazar güruhumuzun,
Bilerek, el birliğiyle şampiyon yaptıkları proje takımımız yok mu?
Geçen sene sırf imitasyon takımın şampiyonluğu için
Önceden verilmiş kararın tatbikine adanmış lig yaşamadık mı?
Bu sonuçla, hakemlerin bariz ve kasıtlı hatalı kararları,
Siyaset, ticaret, bürokrasi, basın, TFF, MHK ve tüm kulüp başkanlarının
Ortak ŞİKE iradesiyle rol almaları, işin tuzu biberi olmuştur.
(Bu sebeple, eminim “şikenin hası bendeydi” diyenler de olmuştur)
Yüzlerce milyon borca soktuğu kulübü kurtarmak için
Kapı kapı siyasetten yardım dilenen kulüp başkanlarımız yok mu?
Ligimiz yabancı cenneti; yerli golcümüz bile yok takımlarda,
Altyapıdan gelenler yer bulamaz ki, oynayacaksın deniyor yabancılara.
Avrupa’da yetişen Türk topçular, Türkiye’ye gelmek istemiyorken
İyi topçularımız hemen Avrupa’ya kaçmak istiyorlar?
Çünkü biliyorlar ki, burada şampiyonluk, çok evvelden taksim ediliyor?
Biliyor ki, “bu maçta golü düşünme” denilecek ona.
İşte o sebepledir ki, Milli Takım Avrupa’da küme düştü,
Kulüp takımlarımız da havlu attılar, rezil sonuçlar aldılar.
Ve nihayet, artık seneye Avrupa Ligi’ne direkt katılamıyoruz
Kaldı ki, Dünya üçüncüsü yapan hoca Milli Takımın başında yine,
Avrupa Şampiyonu Hoca da aynı takımın başında…
Peki nasıl oluyor bu iş ki, futbol yerlerde?
Demek ki, darı mevsiminde ekilir? Olağan futbol iklimi kayboldu.
Evet, iklim değiştirildi, artık futbolda kararlar, sahada verilmiyor!
Yani, aslında verilmiş kararların tecellisi için koşuyor topçular…
Düşünün, yayıncı kuruluşun çıkarı kulüplerden önce geliyor!
En başta Trabzonspor’a olmak üzere, bir yığın adaletsiz kararlar gördük,
Korunan kurşun askerler var artık futbolumuzda; Emre gibi!
Üstün hizmet ödülü, daha dün tescillenmiş IRKÇI’ya verilmedi mi?
Üstelik, Fetö Terör örgütü davasında, apaçık delillere rağmen
FB’ye sportif direktör, imitasyon Şampiyona da kaptan yapılmadı mı?
Oysa, Gökdeniz ile Fatih Tekke’ye ve Trabzonsporlu bazı topçulara
İddia oynarken dalavere ettiler! diye yapılanları ne çabuk unuttuk?
Yusuf kurtardı, Abdüş ve Uğurcan Çakır da bir an evvel gitmeli Avrupa’ya
Korkarım ki başlarına hemen bir çorap örer bu sistemin aktörleri!
2011 şampiyonluğumuz dahil bir çok kere eşikten döndürülmedik mi?
Aslında olan şudur; kirli ilişkilerin futbola bu kadar sirayet etiğini
Biliyorduk, konuşuyorduk amma velakin apaçık gördük, basıldı yani!
Çukurova’ya şehirler kurup yok ederseniz, buğdayı Bulgaristan’dan alırsınız.
Trabzonspor’u yok ederseniz, futbolumuzun Avrupa sıralamasını,
Üzgünüm ama; ne yazık ki, Paris ve Tel-Aviv belirler…
Siz siz olun sakın HARMAN’a kanmayın…
Basılmak basılmaktır; kimisi “tarlaları sürerken” basılır,
Kimisi hasattan sonra, “samanlıkta!.. “
Tebrik ederim Hasan başkanım. Hislerime tercüman oldunuz.
İlkee BEKTAŞ
14-12-2020 00:38