“SPOR KULÜPLERİ VE SPOR FEDERASYONLARI KANUNU” TEKLİFİ
Ülkemizde,
5894 sayılı kanuna göre kurulan özerk Türkiye Futbol Federasyonu,
3289 sayılı kanununun ek 9 uncu maddesine göre kurulan Bağımsız Spor Federasyonları ve
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı olup ayrı bir tüzel kişiliği bulunmayan federasyonlar olmak üzere, üç türlü “Spor Federasyonu” bulunmaktadır.
Yeni düzenleme ile Spor Federasyonları arasında bir ayrım ortadan kaldırılmaktadır.
57.Madde ve 2 Geçici madde olarak Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonundan da geçerek Melcis’e sunuldu.
Uzun zamandır spor yasası çıksın da rahatlama olur diye beklenti içinde olanlar, bu değişiklikle neyi umuyorlardı, ne buldular?.. Bu duruma bir göz atalım istedim.
Yenilik olarak spor kulüpleri kuruluşu, İl Sivil Toplumla İlişkiler (Dernekler) Müdürlüklerinden alınıp Spor Bakanlığı’na verilmiştir
Ne yazık ki, teklif edilen spor yasasından daha da bağımsız/özerk olması beklenirken, daha fazla siyasetin kucağına atılıyor.
Bu duruma uluslararası federasyonlar ve konfederasyonlar nasıl bakarlar belirsiz. Ancak, sporcu ve yönetiminin siyaseten bağımsız olması esas alınması gerekirken taslakta böyle olmadığı anlaşılıyor.
Spor Tesislerinin kullanımı ilişkin ve esaslar Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenir düzenlemesi Belediyelere ait tesislerin durumu ve kullanımını da muammaya çevirebilir.
Ülkemizde spor faaliyetleri için, 1940’lardan itibaren kamu kurum ve kuruluşları, spor kulüpleri kurularak spor branşlarımızın çoğalmasını sağlanmış ve uluslararası yarışmalarda ülkemize imkanlar içinde başarılar elde etmişlerdir.
Sonra kamu kurum ve kuruluşlar sportif faaliyetlerden hemen hemen ekarte edildi . Bu boşluğu Belediyeler doldurdu.
Budan 30 yıl öncenden başlayan sportif faaliyetlerde Belediyeler, spor tesisleri yaptırma, spor kulübü kurma, sporcu ve antrenörlerimize maddi ve manevi destekte bulunmaya başlamışlardır.
Bünyelerinde idame ettiği sporcularımız ülkemizi uluslararası şampiyonalarda başarılı bir şekilde temsil etmektedir. Belediyelere ait çok sayıda spor kulübü ve tesisi bulunmaktadır.
Hazırlanan yasa teklifinde anlaşılıyor ki Belediyelere spor dan çekil denilmektedir.
Spor kulüpleri ve sporcu sayıları artması gerekirken spor federasyonları seçimleri eskiden olduğu gibi en fazla 300 delege ile yapılır kuralı değiştirilmemiştir.
Oysaki en az iki yıl federasyonun programına göre yarışmalara katılanların oy hakkı ve seçilme hakkı olması gerekir
300 delege tespiti demokratik değildir. Ayrıca nasıl belirlenecektir; kura çekilerek mi belli olacaktır ?
Spor Federasyonu Başkanlığına aday olanların delegelerin yüzde 15 imzasını alma mecburiyetinin, kulüpleri zor duruma bıraktığını da unutmayalım.
Seçim olmadan seçim olmuş gibi hava yaratılıyor. Yüzde 15 teklifin derhal kalkması gerekir.
Spor Federasyonlarında Başkanların görev süresi 3 dönem, ama yönetim kurulu ile ilgili 3 dönem şartı yok !
Spor Federasyonu yönetim kuruluna spor faaliyeti sona eren milli sporculardan 2 üye olma şartı konulmuştur. Sayısı 2 den fazla ise nasıl belirlenecektir?. Birden fazla aday çıkarsa seçimi milli sporcuları listesine alan otomatikman Bakanlığın yüzde 10 oyunun alacak demektedir.
Listesine milli sporcuları almayan liste kazanırsa seçim iptal mi olacaktır?
Adı geçen kanun teklifi hazırlanırken spora emeği geçen yıllarca spor sahalarında salonlarında görev yapanların bilgi birikiminden faydalanmayı düşünmezler mi?
Emeğe saygı göstermek zorundasınız. Bu işler masa başında oturarak, kes kopyala yapıştır sistemi ile herkesin çok şey beklediği yasa teklifi bu şekilde hazırlanmamalıydı. 08.04.2022
Sebahattin KESKİN
Sportif Yönetici
Yorum Yazın
Facebook Yorum