Dünya’nın Trabzonlusuna Mahalle Baskısı Olur mu?
Trabzon… Tarih, kültür-sanat-spor, deniz ve doğa kenti…
Anadolu’nun İstanbul’u.
İstanbul’un Fethini burada tamamlayan Fatih’in şehri.
İstanbul’un Fethini burada tamamlayan Fatih’in şehri.
Yavuz’un yönettiği, Cihan Padişahı Kanuni’nin doğduğu, şehzadeler diyarı.
İstanbul’dan sonra, matbaanın ikinci şehri, yazar- şairleriyle de anılan.
Bu kutsal gördüğümüz toprakların, derin tarihinden süzülmüş birikimleri,
İnsanının ve şehrin genlerine işlemiş bu dokusu ne yazık ki çok gerilerde kalmış.
Sanatçıları, eğitimcileri arka saflarda sıkışmış. Futbolun başkenti kurban edilmiş.
Kıymetli din alimleri, ilim adamlarıyla bilinen şehir, hoşgörüyü kaybetmiş.
Ne yazık ki siyasi pencereden bakan, karşı pencereyi ötekileştirenlerin
ve sadece onları alkışlayan sakinlerinin sesleri duyulur olmuş...
Hemşehrisini yücelten şehir, iki arkadaşı kavga ettiren şehre dönmüş.
Karmaşık, fitili kısa, telaşlı olmuş Trabzonlularımız...
Had hudut bilmek, makamlara hürmet çıkarına gelirse olmuş;
Torpil alenileşmiş, onun bile mahremiyeti kalmamış; hep bir çıkar hesabı!
Üst zümreler oluşmuş; her şeyi bilen, yönlendiren, kavga eden, ayrışan.
Yan yana görünmekten korkan, kapı komşusu siyasetçiler türemiş…
Konuşuklar hep inşaat; elbette bayındır beldelere ihtiyacımız var, lakin gelin bu karamsarlığı dağıtalım. insanımızı sevemezsek, Türkiye’mizi nasıl severiz!
Bölücü HDP dışında, tüm hemşehrilerimizin siyaseti eşittir,
Aynı saygıyı hak eder; tabi ki hizmet edeni baş tacı yaparız ayrıca alkışlarız da…
Rakip partideki güzel işi de övelim, nerde zerre iyilik varsa yüceltelim...
STK’larımızı destekleyelim, kol kola girelim, görmezden gelmek neye yarar!
Hemşehrimizi siyasetine göre saymaktan geri duralım artık!
Unuttuğumuz o kadar şahsiyeti var ki bu şehrin; hatırlayalım!
Trabzon’da bilime, sanata, kültüre, tarihe, edebiyata dönelim biraz da yüzümüzü.
Trabzon tarihi yazılıyor, belgeseller çekiliyor, kitaplar, dergiler basılıyor
filmler çekiliyor;
Kalandar Soğuğu’ndan sonra, Varol Uzlu Hayde Varget diyor!..
Trabzon basınına kulak verelim; bu şehrin kokusunu en iyi onlar alırlar..
Kaldıralım mahalle baskısını! Kadim tarihini unutturmayalım bu şehrin,
Sadece Trabzon’un değil, Dünya’nın Trabzonlusunu yüceltelim; Bize Her yer Trabzon değil mi?
İkinci Bahar Misafirhanesi
Bölgemiz ve dahi Trabzon’umuz, malum coğrafi dezavantajlara sahip,
Sarp, merkezlerden uzak köyler, her kamu hizmetine sahip olmayan ilçelerimiz
Ve yaşamlarını buralarda sürdüren insanlarımız…
Göç nedeniyle, orta yaş üstü ve yaşlı nüfusumuz daha fazla.
Sıcak mevsimlerde, yaşam koşulları daha iyi olsa da,
Kış aylarında aynı imkanları bulmak zorlaşıyor, hastalıklar nüksediyor,
Yaşam koşulları daha da ağırlaşıyor; tabi ki onlara bakmak borcumuz, lakin
Gökçeköy’den mesela Vakfıkebir’e muayene olmak, nerdeysebir gün,
MR. için bir gün daha… Sonuç göstermek ve ilaç yazmak başka bir gün!
Yaşlı ve engellilerimizin günlük bakımları, konaklamaları, basit tedavileri,
Diğer misafirlerle sosyal faaliyetlere katılmaları, beslenmeleri için, en azından kışın
Bir misafirhane olsa, Devletimizin ilgili birimlerince işletilse iyi olmaz mı?
İşte, Şalpazarı Eğitim KST Derneği Yönetim Kurulu, tam da bunu öneriyor,
Çok kıymetli konsensüs de sağlanmış görünüyor, projeleri de hazır,
İstişarelerini de hızlandırmışlar. Pandemi onları biraz yavaşlatmış ama,
Bu ışık sönmeyecek gibi. İnşallah kısa zamanda, önce Şalpazarı’nda, sonra da
Aynı durumda olan ilçelerde “Yaşlı ve Engelli Misafirhanelerini” göreceğiz..
Bu fikrin öncülüğünü de Eğitim Derneği yapmış olacak; ne mutlu.
STK’larımız, topluma ufuk açmalılar, bu günü değil, geleceği de işaret etmeliler…
Unutmayın ki, hepimiz yaşlanacağız.. Bu aynı zamanda, büyüklerimize borcumuzdur..
Şeref, Haysiyet… Çok Uzakta!
İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı Greg Clarke,
Kültür, Medya ve Spor Komitesi’nin gerçekleştirdiği toplantıda
“… üst düzey renkli futbolcuların sosyal medyada uğradıkları tacizlere bakarsak,
tam bir meydan savaşı yaşandığını söyleyebilirim” deyiverdi.
Bunun üzerine Milletvekili Kevin Brennan, Clarke’a ırkçılığı çağrıştırıyor diye,
“Renkli futbolcular” ifadesinin geri almayı düşünüp düşünmediğini sordu.
Clarke, geri aldı, özür diledi ama yetmedi; istifasını verdi.
Sonra bizimkilere dönüp baktım; TFF, MHK…Neleri yedileryuttular ama….
Hazır Cevaplarıyla Bilinen (Merhum) Mustafa Cansız Hoca’dan..
Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır.
Hocaların çok yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır:
"Hoca ile manda bostana düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demişler.
Kimileri mandayı çıkarın o çok yer demiş, kimileri de hoca daha fazla yer onu çıkarın."
Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını yakmış.
Biri dönmüş, "Hocam niçin kalktınız" diye sormuş.
Cansız Hoca’da cevap hazır: "Hoca çıktı mandalar yesin."
Misafirhane yapımı ile ilgili görüşünüz çok önemli en kısa sürede yapılmasında adım atlımasını ve Trabzon ve yöresi kültürelBilgileri içeren çalışmalarda başarılar
Sebahattin keskin
12-11-2020 18:46