Derste Konuşulmaz; Değil mi Ayda?
Deprem ülkesiyiz, bir sürü fay hatlarımız var Anadolu topraklarında.
Deprem kötü bir şey değil der bilim; yoksa dünya patlardı!
Kötü olan, onu anlamadan, ona inat davranmak. Deprem öldürmez; bina öldürür!
7.0 ‘lık İzmir depreminde yine acılar yaşadık. 110 can kaybımız, 1200 yaralımız var.
Birçok bina ya tamamen yıkıldı, ya oturulamaz halde… Faturası ise masum vatandaşa.
Çürük binanın acısını yine milletçe bizler çektik.
Efendim, belediye yıkılsın demiş, yok bakanlığa bildirmemiş,
Şunun devrinde yapılmış, bizim devir filan filan… Ders alalım artık.
Bırakalım siyasi bakışları, kurtarma kahramanları gibi el ele verelim artık.
Bakın, Ayda herkese ders veriyor; derste konuşulmaz!
Öyle değil mi Ayda?...
Başka Bir Kentsel Dönüşüm; Baraj Gibi, Otoyol Gibi…
Depreme dayanıksız yapı stoğumuzun yedi milyondan fazla olduğu söyleniyor
Kentsel dönüşüm modelimizle, bu işe çözüm arıyoruz; güzel.
Müteahhit firma, parayı koyacak, yıkacak, inşaatı tamamlayacak,
Kendi payını satıp kar edecek.. Sistem bu.
Peki bir öneri;
Baraj yapıyoruz, otoyol da. Çok da başarılıyız
İhaleye çıkılıyor, en uygun maliyetle yaparım diyen, alıp işi yapıyor.
Kentsel dönüşümde bu model niye uygulanmaz; yıkılacak binayı,
Yapılacak projeyi belirleyip, ihaleye çıkılsa En uygun yaparım diyene verilse
Proje bazlı inşaatı tamamlayıp, hakedişi yapılsa, bir kısmını devlet,
makul bir miktar da mesken sahibi ödese, depreme dayanıklı halde teslim edilse
Müteahhitlerin kar kaygısı ortadan kalkacaktır. Fena mı olur…
Kahraman Şanlı Gazi…. Fransız’ı unutma!
Fransa en üst perdeden, Cumhurbaşkanı Macron’un ağzından
Çağdışı ötekileştirme dili kullanarak, hem Türkiye’mize
Hem de milli ve manevi değer yargılarımıza hücuma kalktı.
İç siyasete oynandığı aşikar, sadece o değil tabi;
Ülkü ocaklarını kapattı. Demokrasi havarisine bir sicil lekesi daha…
Türkiye’nin birçok uluslararası konuda, hiç geri adım atmamış
Üstelik de, hücum eder pozisyon alması,
KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, milli davayı öne alanlara
Açık destek vermesi, Macron ve Fransa’nın ayarlarını epey bozdu.
Fransızı tanırız biz; Fransuva’dan, kapitülasyonlardan, Çanakkale’den
Sevr sonrası işgal ettiği Anadolu İllerimiz’den tanırız.
Yaptığı melanetleri, katliamları biliriz. Lakin yine de
Fransızı iyi bilelim, hiç unutmayalım diye,
Maraş’a Kahraman, Urfa’ya Şanlı , Antep’e Gazi demedik mi!
İnek Oteli; Olmaz Olmaz Demeyin…
Geçen hafta kutsal topraklarda idim, havaları güzel susuz yaz günleriydi.
Ama konu susuzluk değil, onu bilmeyen kalmadı..
İşittim ki bir çok kere; ” …martta geldim, bir inecük aldım.
Yazın sağaduk yidük, Allah bereket versin, aha da geldi gış.
Satma satamiyum, gatma gatamiyum… Bi de danacuğum var.
Paramızı da verecük, bakmiye adam bulamiyuk.
Neydecük, şaşduk galduk anam….”
Durum bundan ibaret, anladınız siz onu; İnek Oteli…
Sarı kızdan yıldıza, besdelden yaşmaklıya
Memlekette ihtiyaç olmuş. İşittiklerimiz ona işaret eder.
Yerin Kulağı Var…
STK’ların çatı örgütleri yöneticileri üyesi tüzel kişiliklere talimat veremez,
Başka çatılardan istifa et, ayrıl diyemez. Baskı yapamaz.
Tüzüğünde bile bunları yazamaz. O zaman çatı örgütü olmaz.
Peki ne yapar; işbirliğini sağlar, onu yönetir, sosyal fayda üretir.
Sakın ha! siz siz olun, gönül yapma yerinde, yıkım ekibi olmayın
Maazallah, altında kalırsınız, kimse sizi kurtaramaz, millet asla unutmaz.
Milyon kere unutmaz üstelik..
Ağzına sağlık başkanım
Şenol Özdemir
06-11-2020 03:21