DEMİRYOLU ŞART OLMUŞTUR.

ERZİNCAN-GÜMÜŞHANE-TRABZON DEMİRYOLU PLATFORMU AÇIKLAMASI

Uzun yıllardır beklenen Erzincan-Gümüşhane-Trabzon demir yolu hattı Trabzon ve bölge için çok önemli. Yeni demir yolu şehrimizin cazibesini artıracak bir projedir.

Neden geciktiğine dair de, otobüs ve nakliyat firmalarının lobi yaptıkları yönünde tevatürler, şehir efsanesi olmaya devam ediyor. Adı geçen illerin tüm kurumlarıyla fikir birliği mevcut.

 Bir de platform var; sözcüleri de M. Suat Hacısalihoğlu, Şaban Bülbül ve Mustafa Yaylalı. Ortak açıklamada, bu kez daha somut taleplerle konu gündemde;

1-Doğu Anadolu ve Karadeniz iç kesimlerinin zenginlikleri, Türkiye’nin ihracatta 18’nci kenti olan Trabzon üzerinden dünyaya ihraç edilebilir.

2-Geniş kara, deniz ve hava yolu ulaşımına demir yolunun da eklenmesi zorunluluk haline gelmiştir.

3- Başta Gümüşhane (altın, gümüş, bakır, kurşun, çinko, demir, pirit, antimon, barit, kireçtaşı, kil ve kaolen) madenlerinin rekabetçi fiyatlarla ihracı mümkün.(Gümüşhane madenlerinde 6.000 kişi çalışmakta, 30.000 kişi olumlu etkilenmektedir.  Demir yolu ile 50.000 doğrudan, 200.000 dolaylı istihdam mümkün)

4-“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıllık vasiyeti”, Cumhurbaşkanımızın da müjdesidir; demiryolunun 2023’e yetişmesi

Kaldı ki; demiryolu (altyapı) etüt, proje, mühendislik ve danışmanlık  proje kısmı  idareye teslim edilmiş bile. Artık, demiryolunun yatırım programına alınmasını ve yapım  müjdesini  bekliyoruz.

Siyaseti, bürokrasisi, iş dünyası, STK’ları, basını ile Trabzon Lobisi’nin konuya eğilmesi şarttır.

STK’LAR VE ÇATI ÜZERİNE… KIYMAYIN AĞALAR…

Çokca yapılan tartışmadır, Dernekler ve STK’lar konusu;

Genel idareye ve siyasete eleştiri sıkıntılıdır, getiri götürü hesabı yapılır.

Patrona laf çakmak da cesaret ister, ekmek aslanın ağzında!

En kolay saldırı sportif alana ve STK’lara yapılır; salla gitsin!

Sporu anladık; özellikle futbol bir endüstri, para dönüyor, taraftarlık ruhu var.

Ancak, gönüllü işlerin emekçilerine salvoların ölçüsüz, acımasız olmasına şaşıyorum.

Daha çok işçi, memur ve orta gelir grubunun iştigal ettiği dernek ve federasyonlara atış serbest…

Çözüm önerisi yok; varsa yoksa ne iş yaparsınız soruları!

Bir de çatı mevzusu var; Federasyonlar ve Konfederasyonlar…

Çok duyarız; vayy! çatı nasıl olurmuş,  neyin çatısıymış, beni temsil edemezmiş..

Çatılar kişileri değil kurumsal kimlikleri temsil eder. Gücünü buradan alır.

Üyeleri dernekler veya federasyonlardır; bağlı değil, üyedirler.

Temsil alanı da, üye tüzel kişiliklerin (derneklerin) toplamının alanıdır.

Bu birlikteliğin bir de etki alanı var ki, asıl baba yiğitlik burada fark yaratmaktır.

İnsana dokunmaktır, kamu yararına topluma katkı vermektir.

Trabzon bu konuda çok şanslı ve başarılıdır; güçlü STK algısı yerleşmektedir.

Sevinilecek ve desteklenmesi gereken güzel haber de, Trabzon’un çatı STK örgütü

Trabzon Dernekleri Federasyonu (TDF)nun, yeni binasıyla  bir eşiği geçmiş olmasıdır..

Genel Başkan İsmail Şatıroğlu’nun ısrarı ve  network’ü  pozitif etki yapmıştır.

 İstenen noktada mıdır? Elbette  hep daha iyisi vardır. Ancak, aidiyet ve hassasiyet yüksektir.

Asla tevessül edilmemesi gereken iki hususu belirteyim hemen;

Çatı STK’larımızın kayırmacılık ve ötekileştirmeden uzak durması

Adalet ve birleştirici hususiyetlerini öne alması sarttır.

Lakin;

Gönüllülük alınıp satılmaz, yok olmaz. Yedi kat toprağa gömsen de!

Keramet insandadır; asıl özne insandır.  İnsan kaynağımız asıl sermayemizdir.

Çatıya saldırmaktan uzak duralım; azaltmak yerine çoğaltalım. Lobi hayatidir.

EDDİE NEWTON KARAKTERİMİZİ VADEDİYOR!

Eddie Newton, daha hızlı oynayan bir takım sözü vermiş.

Trabzonspor bir nehir gibi akardı. Karakteristği budur.

Son yıllarda durgun, hatta geriye oyun taraftarı germişti.

Kaybedersen de, oynayarak kaybet yani.

Trabzonspor taraftarı futbolu bilir; topu alan oyuncunun

Nasıl ve nereye oynaması gerektiğini hemen çakar.

Kanmaz yani. Daha hızlı oyun deyip de, yana oynamayı yutmaz.

Haydi, daha hızla bekliyoruz…

Bay Newton bize karakterimizi vadediyor.