BAŞLIĞI SİZ ATIN, OLMAZ MI?
Kıymetli Okurlarım;
Trabzonspor camiası sekizinci şampiyonluğun ardından,
Olağanüstü bir sevinçle sarsıldı adeta.
Yıllarca, alenen uğradığı haksızlıklara inat,
Kimsenin burnu bile kanamadan, doyasıya sevindi, ağladı, güldü coştu…
Olağanüstü enerjisini saldı evrene..
Yeni sezondan daha yüksek beklentiler içindeydik hep beraber.
“Gider abi bu, beş sene yıkamazlar bizi”…
Sonra,
Camiayı ve taraftarı ters köşe eden bir transfer politikasıyla,
Şampiyonlukta büyük katkısı olan futbolcular da dahil,
Takımın omurgasına kast eden kulüp yönetimiyle karşı karşıya kaldık.
Mahkemede kendi aleyhine tanıklık yapmak gibi bir şeydi.
Bu duruma cılız tepkiler geldi gelmesine ama,
Taraftar; bir bildikleri var babından,
Yönetime tanıdığı krediye dokunup, keyfini kaçırmak istemedi.
Bir çok futbolcu gönderildi, yerlerine daha fazlası üstelik çok daha yüksek ödemeler yapılarak alındılar.
Önce, Şampiyonlar liginden düştük,
UEFA’dan da…
Şimdi, avuntu olarak Avrupa üçüncü liginde, “küle yazıyoruz”!..
Ligde pek tat veren halimiz de yok.
Seyirci terk etmeye başladı bile.
Derken,
Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne uçak indiriverdi Başkan Ağaoğlu!
Şaşırdık, gidip baktık inmemiş!
Anladık tabi; suya yazı yazmaya başladı Başkan.
Durumun kötüye gittiğini kendisi de görmüş, ancak direkt konuşuk edemeyince,
Başka bir taktikle, anlayana diyerek “pası” atıyor ortaya.
Ardından, Kulüpte de bir kaos,
Basın ve iletişim bölümünde bir hareketlilik yaşandı.
İsimlere girmeye gerek görmüyorum, hepiniz okudunuz günlerce,
Ayakkabı boyacısı iskemlesi gidi oldu orası; oturan kalktı, gelen oturdu adeta.
Bir fırça at abi!
Boya gitsin birader!
Abi acele bi cıla çek!... “İvet yavat” (ivediden geliyor belki de) derdi Böyükanam.
Apar topar yani.
Sonra;
Geçen haftaya kadar, pasın nereye atıldığını anlamamış olabiliriz,
Ben de çakmadım durumu aslında.
Birbirimize bakışırken gördük ki,
Top Ertuğrul Doğan’ın ayağındaymış!
Nasıl anladık, çok kızmış Üstad.
Öyle böyle değil.
“Ödemem maaşları” deyip, çekmiş kılıçları.
Ödememiş zahir. Bir haftadan fazla kulüpte maaşlar gecikmiş.
Nasıl oldu bilemem, sonra tahsilat gerçekleşmiş, maaşlar yatırılmış.
Yetmezmiş gibi;
Kasımpaşa ihtar çekip,
“Benden transfer ettiğin topçuların taksitlerini ödemezseniz icraya giderim” Diyerek nota vermiş iyi mi…
Bizim Ağasar Deresi’ndeki sel gibi para aktı kasaya;
Şampiyonluk, naklen yayın, yüksek puan, kupalar, şampiyonlar ligi..
Satılan topçular, fırlayan sponsorluklar, forma ve stad gelirleri…
Oluk oluk para aktı evet…
Buna mukabil, nasıl olduysa borç katlandı,
Enflasyon var doğru, lakin Euro bazında da borcumuz yükseldi…
Sormakta haklıyız; kasa tam takır mı yoksa?
Siz şirketlerinizi böyle mi yönetiyorsunuz?
Kala kala kaldık mı Ertuğrul Doğan’ın iki dudağının arasına!
Yes or no,
Yazı mı tura mı, uzun - kısa çöp mevzuu yani..
Birden bire,
Mehmet Ali Yılmaz’ın vaktiyle koyduğu postaları hatırladım...
Korkum o ki; bir Özkan Sümer’imiz daha yok…
Boşuna beklemeyin… Beklenen yeni gün doğumu habire uzaklaşıyor…
Başlığı siz atın lütfen. Sağlıcakla kalın..
****
Hasan KESKİN
Trabzon Aktüel Medya
İmtiyaz Sahibi
Yorum Yazın
Facebook Yorum