Yusuf Yazıcı’nın, Özkan sümer’in vefatını öğrendiğinde hissettikleri ve duygularını dile getirme şekli, çok içtendi. Buyrun, o paylaşınlara göz atalım:
*Hayat tam bir senaryo değil; hiçbir zaman, hiç kimse için de olmadı. Hep bir şeylerin eksikliğini çekti insan, hep öğrenmek, daha fazlasını elde etmek istedi. Benim hiç dedem olmadı. Hayat, ben onları göremeden bu dünyadan almış ikisini de. O yüzden benim dedem Özkan Sümer’di.
*İlk hocam, akıl hocam, zora düştüğümde yardıma koşan, iyi günümde ilk sevinen, kötü günümde hep yanımda olan. Aklıma ve gönlüme futbol sevgisi düştüğü zamanlarda bizim coğrafyamızın efsanesiydi o. Farklı yürürdü, farklı düşünürdü, farklı konuşurdu.
*Bugün bir şekilde kaderimi yeşil sahalarda çizebiliyorsam onun sayesindedir. “Hayallerim çok büyük hocam” dediğimde, “Hayallerini sınırlama oğlum. Senin yeteneğin çok büyük…Gideceksin ve bütün dünyaya buralarda ne kadar yetenekli çocuklar olduğunu göstereceksin” diyecek kadar yön gösterici; hiçbir sebep yokken yanına gitmek, onunla aynı ortamda olmak isteyeceğiniz kadar bilge bir insandı. Her anlamda çok fazlaydı...
*Dün gece valizimi hazırlarken son maçta giydiğim formayı kenara ayırdım, imzaladım. Yılbaşında ziyarete gittiğimde yanımda götürür, altyapıdaki o çelimsiz çocuğun hayalleri peşinde koşmaya devam ettiğini görürse yüzüne ince bir gülümseme yerleşir diye düşündüm.
*Sabah kalktım, hayatın bu sefer Özkan dedemi benden aldığını öğrendim. Hocam, bugün bir yerlerde futbol oynayabiliyor, futbola ilişkin birkaç cümle edebiliyorsak senin sayendedir. Formayı imzaladım ama sana yetişemedim. Affet. Mekanın cennet olsun Dedem...
Editör: Trabzon Aktüel Medya
Yorum Yazın