© Trabzon Aktuel Medya 2020

ŞALPAZARI’NDA MANEVÎ FETİH …

31 Ekim 2021 Pazar günü belgesel yönetmeni Halil Demirci bey ile Trabzon’umuzun meşhur Türk - İslâm İlçesi olan Şalpazarı İlçemizin Sütpınar Kur’ân-ı Kerîm Kursu İcazet töreninin davetine icabet ettik.

ŞALPAZARI’NDA  MANEVÎ FETİH …                                                           

 MUSTAFA YAZICI

                  31 Ekim 2021 Pazar günü belgesel yönetmeni Halil Demirci bey ile Trabzon’umuzun  meşhur Türk - İslâm İlçesi olan Şalpazarı  İlçemizin Sütpınar Kur’ân-ı  Kerîm Kursu İcazet töreninin davetine icabet ettik.

O kadar güzel, o kadar kalabalık oldu ki  Şalpazarı için âdeta manevî bir fetih oldu. Öyle ki , Şalpazarı’ndan yetişip     vatana  hizmet eden insanların çoğu bu manevî  fetih törenine icabet ettiler. Kadın-erkek,çoluk çocuk, genç ihtiyar orada ve çevresinde yaşayan bütün oğuz Türkmeni  Çepni  Boyları orada idi.

Altı Kur’ân-ı Kerîm öğrencisine icazet diplomaları verildi. Tekbir sesleriyle coşan halkın  muhteşem, gür Tekbir sesleri muhteşem Sis Dağı’nın yalçın kayalarını inletti. Şalpazarı üzerinden Arş-ı A’lâya çıktı. Almanya’dan bile gelip öğrencilere ödül veren   Şalpazarlılar vardı. Samsun Üniversitesinden Kur’ân-ı Kerîm profesörü Mehmet Okuyan  Hoca da hediyeler gönderdi. Sütpınar Köyü  hep bayraklarla donatılmıştı. En büyük bayrak minarenin şerefesinde dalgalanıyordu.

                  Biz zaten Şalpazarı ve Orta Asya’dan beri  Oğuz-Çepni Türkmenlerinin belgeselini çeken Yönetmen Halil Demirci beyle  Şalpazarı’na bir yıldır gidip geliyorduk. Şalpazarı ilçesinin belgesel çilesini çeken  Şalpazarlı Üsküdar Belediye Başkanı  Sayın Hilmi  Türkmen, Ortahisar Belediye Başkan Vekili Şalpazarlı Sayın Ahmet Gülay    ve  Şalpazarı Halk Eğitimi Müdürü Sayın Temel Dural beylerle  Şalpazarı belgeselinde bir seneden beri   beraberdik. Danışmanlarından biri olduğum bu belgesel  nedeniyle de eskiden beri tanıdığım Şalpazarlıları daha yakından tanıdım. Hatta Şalpazarı sevdalısı ve Hizmetkârı  Hacer Haniç Hanım efendinin İstanbul’da Üsküdar Belediyesi Televizyonunda konuğu oldum. Konferans ve kitap sergisi için gittiğim İstanbul günlerinde kültür –sanat çalışmalarımızı anlattım. Yenikapı’da Şalpazarılı Hasan Keskin’in TDF olarak misafiri olduk.

Fakat bu İcazet töreninde  Hilmi Türkmen ve Hayrettin Öztürk, K.T.Ü. Rektörü Yakup Çuvalcı, Trabzon Üniversitesi Rektörü  Mehmet Âşık Kutlu beylerle, Kur’’ân-ı Kerîm Kursu Hocalarıyla da  görüşmek –konuşmak fırsatını buldum. Ayrıca bu manevi fetih olayı ile törenini tarihî olarak arşivledik.

               Saat 10.da başlayan manevî fetih törenini  Kur’ân okuyarak Şalpazarlı Kur’ân-ı Kerîm üstâdı ve  Samsun Eski Müftüsü Hayrettin Öztürk  Hoca başlattı. Açış konuşmasını Trabzon Üniversitesi Rektörü Mehmet Âşık Kutlu Hoca  yaptı. Kur’ân-ı Kerîm icazetinin müstesna yüce değerini özetledi. Ben de gönlümde bu konuşmasına Yunus EMRE’ nin “KİM Kİ KUR’ÂN BİLMEDİ, SANKİ DÜNYAYA GELMEDİ”sözünü  ilâve ettim.

İcâzetin en büyük manevî Fetih töreni ve bayramı olduğunu Sis Dağı’nın eteğinde bir kere daha anladım. Sonra Almanya’da Kur’ân Kursu Hocası olan ve hediyeler getiren Şalpazarlı bir Hoca efendi olan Dış Türkler Daire Başkanı Kazım Türkmen  konuştu. Sonra  Hilmi Türkmen bey çok etkili veciz bir manevî fetih konuşması yaparak bu altı icazet  ve Kur’ân çocuğunun ailelerine, toplumuna, kendilerine teşekkürler etti, hediyeler verdi. Bu hediyelerin teşvik olduğunu, yağcılık olmadığını vurguladı. Yanlış değerlendirilmemesini istedi. En güçlü devirde olduğumuzu, hafızların daha çok olması gerektiğine her istenilen hizmeti  serbestçe yapacak duruma gelindiğine  dikkat çekti.

Ardından çocuklara birer aşır okutuldu ve İcazet diplomaları ile hediyeleri verildi. Bir Hoca efendi tarafından  Kur’ân-ı Kerîm okundu ve diğer bir Hoca Efendi tarafından İcazet duâsı yapıldı. Herkes mest oldu hayran kaldı. Sonra Öğle namazı birlikte kılındı. Hatıra fotoğrafları çekildi. Sütpınarında ve Şıh Kıranında yemek yenildi, çay içildi. Şalpazarı yeni Kaymakamı ve Belediye Başkanı Sayın Kurukız beyler de her yerde hazır bulundular.

Sonuç olarak unutulmaz bir manevî Fetih yaşandı. Emeği geçenlerden Yüce Allah razı olsun. Diyânet tarihimize geçen bu olay daha nice icazet törenlerine örnek oldu.

Mustafa Yazıcı

Tarihçi / Yazar

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER