Büyük Tokat Yemişiz Meğer…
SPORMaçlardan önce ve sonra malumunuz röportajlar ve yorumlar olur. Dün oynadığımız Ankaragücü maçının akabinde, Oyuncular ve teknik heyet maçı sıcağı sıcağına değerlendirdiler. Sonra da, spor programlarında bir düzine yorumculara kulak verdik.
HABER-YORUM
Hasan KESKİN
Maçı da izledik; bize zam yapan, devletten indirimli BeinSport’tan
Bir defa, Trabzonspor için işittiğim en ilginç tespit; “ayağa kalkmak”.
Bu maçla beraber, ayağa kalkıyormuşuz! Hey hat!..
Yani öyle bir düşmüşüz ki, dokuzuncu haftada,
İkinci hocamızla ancak ayağa kalkıyoruz!
Uğurcan’ın ruhu dışarıda, Abdülkadir çıt kırıldım..
Wakeyeme ve avanesi ortalıkta yok. Sadece,
A.Parmak, Vitor Hugo, gole imza atan Baker ve Edgar ile
Üç puanı alabildik.
Esasen, geçen sezonun imitasyon şampiyonu için,
Öyle ayak oyunlarıyla düzenbazlıklar yapıldı ki, Trabzonspor yönetimi ve uzantıları,
Şampiyonluğu resmen, hile ile teslim ettiler rakibe, unutmadık!
Siyasetin ve diğer aktörlerin istediği bu idi.
Ünal Karaman operasyonuyla bunu anlamıştık,
Hüseyin Hoca’nın getirilmesiyle kabullendik ve yere serildik.
Bir de gördük ki, düştüğümüz yerden de kalkmamız istenmiyor!.
Nerden anlıyoruz?. Koca Trabzonspor’un, beşinci sınıf bir hocaya tesliminden!
Demem o ki, göz göre göre, hakemleri, TFF’si, yönetimi….
Öyle bir yere sermişler ki bizi, ancak kalkıyoruz yani!
Allahtan insaflı bir yıkım ekibi var ki, Abdullah Avcı’nın ipine sarıldılar.
İçine sinmese de, sağduyuyla hareket eden Trabzonspor kamuoyu,
Kararı makul karşıladı; (benim içime sindi, iyi hoca, yalan yok.)
Avcı ile ikinci maçımıza çıktık; henüz takım savunmasını aşamasındayız!.
Sonra hücumu organize edip, hatlar arasında bağlantıyı kuracağız.
Başarılar gelecek, derbilerimiz olacak, Avrupa’da cabası..
Yıldızlarımız Avro getirecek kulübe, dünya çapında transferler yapacağız,
İlk on birde sadece iki-üç yerlimiz olacak yine!
Sonra, Abdullah Hoca’da illallah deyip gidecek.
Veee De javu.. Bu kafalar ile, ne sandınız!
Aynı yöntemlerle farklı sonuçlar beklemek nasıl bir saflıktır?..
Ama, bişeyler olacak, bu iş dönecek; ben şimdiden istiyorum;
Bana Trabzonspor’umuzu verin; su gibi akan,
Şutu şut, çalımı çalım, driplingi tay gibi olanı..
İzledikçe coşturanı, zevk ve gurur vereni verin bize!
Yenilince üzülen, kazanınca coşanı verin..
Futbol’un başkentinde, futbola ihanet görüyorum.
Futbolcu ve teknik adam cennetine sırtını dönmüş,
Kulak tıkama, yok sayma, tepeden bakma hali görüyorum!
Sevinmemiz bekleniyor, bilmem ki, üç puana sevinsem mi?..
Sevinmeyi unuttu Trabzon… Sayenizde…
İlginizi Çekebilir